Bu koltuklar yaşlı insanlar için ayrılmıştır. - These seats are reserved for old people. Bu trende yer ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a seat on this train. Trende ayrılmış koltuklar var mıdır? - Are there reserved seats on reserved ne demek the train?.
Saat altıda dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. reserved ne demek I accept your view with one reserve. Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi? - Tom is quite reserved, isn't he?. Trende ayrılmış koltuklar var mıdır? - Are there reserved seats on the train?.
Bill oldukça içine kapanıktır. - Bill is quite reserved. 20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.
Trgoals Tv
Raffle's'da yemek yemek istiyorsan, haftalar önceden rezerve reserved ne demek ettirmelisin. - If you want to eat at Raffle's, you must reserve weeks ahead. I'm sorry, sir, but these are reserved seats.
Tom ağzı sıkı, değil mi? - Tom is reserved, isn't he?. He was a quiet, reserved person. Ben Tom'u çok çekingen buldum. - I found Tom reserved ne demek very reserved. We reserve the right for modifications.
Librabet Yeni Giriş
Saat altıda dört kişilik bir reserved ne demek masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for four at six.
Neyine Müşteri Memnuniyeti
Parti için sandalyeler ayırtıldı. - The seats were reserved for the party. Parti için sandalyeler ayırtıldı. - The seats were reserved for the party. New oil reserves are continuously being discovered, but not as fast as reserved ne demek the existing ones are running out.
Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum. - I'd like to reserve a single room.
I reserved reserved ne demek a table for us at the best restaurant in town. Tüm koltuklar ayırtılmış. - All the seats are reserved.
Nantes Psg Maçı Hangi Kanalda
Bir otel odası rezerve etmek istiyorum. - I'd like to reserve a hotel room. reserved ne demek Üç kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for three. Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi? - Tom is quite reserved, isn't he?. Bu tablo ayrılmıştır. - This table is reserved.
Bill oldukça içine kapanıktır. - Bill is quite reserved. Bill oldukça çekingendir. - Bill is quite reserved. Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.
1999-2023 Sesli Sözlük. 20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla reserved ne demek sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.
Reserved
Tüm koltuklar reserved ne demek ayırtılmış. - All the seats are reserved. I'm sorry, sir, but these are reserved seats. Tom ağzı sıkı, değil mi? - Tom is reserved, isn't he?. Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum. - I want to reserve a first-class stateroom.
Steam Indirme Hızı Çok Yavaş
Bir otel odası rezerve etmek istiyorum. - I'd like to reserve a hotel room. Telefon edip bir masa ayırtmalıydık. - We ought to have phoned ahead and reserved a table. Bill oldukça çekingendir. - Bill is quite reserved.
This cake is reserved for the guests!. Arkadaşlarım, çok çekingen olduğumu söylerler iken; ailem ise reserved ne demek hep, çok sıkıcı olduğumu iddia eder.
Be Reserved Teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte Anlamı